
Sessiz İstifa'ya Farklı Bir Bakış: Psikanaliz
İstifa muhtelif nedenlerle iş sözleşmesinin çalışan tarafından sona erdirilmesidir. Covid 19 öncesi kendisini hissettiren pandemi sonrası belirginleşerek hız kazanan 2021 yılında ABD’de çalışanların toplu ve gönüllü istifa etmeleri ile başlayan ve halen etkisini sürdüren bir süreç olarak ortaya çıkmıştır. Anthony Klotz bu durumu ‘’Büyük İstifa’’ olarak adlandırmışlardır (Karacan Ağar,2023).Büyük istifa, iş gücünün gönüllü ve toplu göçü olarak da tanımlanmaktadır. Büyük istifa hareketi ile çalışanlar, profosyonel yaşamları ile kişisel yaşamlarının nasıl uyumlaşması gerektiğini gözden geçirip iş-özel yaşam öncelik sırasını belirlemiş ve yeni fırsatlar aramak için yeni işler aramaya başlamışlardır. Bu hareket basitçe insanların işini bırakıp çekip gittiği, iş gücünden öylece ayrıldığı bir ‘’Büyük İstifa’’ olmaktan ziyade, çok sayıda çalışanın iş gücü piyasasında hareket ettiği, kariyerlerini yeniden yapılandırdığı , daha iyi pozisyonlarda çalışabilmek için çabaladığı bir süreç olarak tanımlanabilir‘’Büyük İstifa’’ kavramına paralel olarak yaygınlaşan bir diğer konu ‘’ Sessiz İstifa’’dır. İş yerinde daha az sorumluluk alma, sadece iş tanımının sorumluluklarını yerine getirme, iş yeri için mümkün olan en düşük düzeyde çaba gösterme şeklinde tanımlanmaktadır. Sessiz istifa edenler birincil sorumluluklarını yerine getirmeye devam ederler ancak vatandaşlık davranışları olarak da bilinen faaliyetlerde bulunmaya daha az isteklidirler. Sessiz İstifa (Quiet Quitting) terimi, çalışanların kendilerine verilen görevleri yerine getirmeye yönelik sınırlı bir bağlılığını ve iş tanımlarında belirtilmeyen diğer görevlerden kaçınmalarını ifade eder. Bu durum, iş aktivitelerine düşük yatırım anlamına da gelir.Gallup tarafından toplanan uzun vadeli verilere göre, bu, son on yılın en düşük bağlılık seviyesidir (Harter, 2022). Sessiz istifacıların en çok temsil ettiği nesiller Z Kuşağı (Gen Z) ve daha genç Millennials Kuşağı)'dır.Sessiz istifa, çalışanların işten zihinsel olarak uzaklaşması, görev tanımı dışında çaba harcamaktan kaçınması ve örgüte bağlılığının azalması ile karakterizedir (Gürer, 2024).Sessiz İstifa Belirtileri ;
-Toplantılara katılmamak veya zoraki katılım
-İşe geç gelmelerde ve erken ayrılmalarda artış
-Performans ve verimlilikte azalış
-Proje yada ekip işlerinde isteksizlik
-Motivasyon düşüklüğü ve olağan dışı sakinlik
-İş yerindeki bireylerle iletişim kopuklukları
-Boş vakitlerde iş için gelen telefonlara cevap vermemek (Yıldız, 2023).
Dışarıdan bakıldığında bu bir motivasyon kaybı veya basit bir iş tatminsizliği gibi görünebilir; ancak psikanalitik bir perspektiften bakıldığında sessiz istifa, bireyin bilinçdışı süreçleriyle, otoriteyle kurduğu ilişkilerle ve arzularının yapılandığı sembolik düzenle doğrudan bağlantılıdır.
Sessiz istifa, aslında bir tür “libidinal yatırım çekilmesi” olarak görülebilir. Freud’a göre libido, yalnızca cinsel değil, aynı zamanda emek, ilgi ve enerji yatırımı anlamına gelir . Freud’un “libido yatırımı” kavramı da bu süreci açıklamak için kullanılabilir. Libido, yalnızca cinsel enerjiyi değil, aynı zamanda bireyin iş, insan ilişkileri ve üretkenlik gibi alanlara yönelttiği psikolojik enerjiyi ifade eder. Çalışan, örgüte yaptığı libidinal yatırımı geri çekerek enerjisini kendi yaşam alanına yönlendirir. Bu durumda iş, artık “benlik için bir doyum alanı” olmaktan çıkar ve yalnızca zorunlu görevlerin yerine getirildiği bir mekâna dönüşür. Freud’un kuramı, sessiz istifayı yalnızca modern iş yaşamının sosyo-ekonomik koşullarına değil, aynı zamanda bireyin bilinçdışı çatışmalarına da bağlama imkânı sunmaktadır. Sessiz istifa, bu açıdan, iş yerindeki dışsal koşullardan kaynaklanan bir davranış olduğu kadar, bireyin içsel dinamiklerinin dengelerini korumaya yönelik bir savunma tepkisi olarak da değerlendirilebilir.
Lacan’ın dilinde özne, simgesel düzene ait olma ve Öteki’nin söylemiyle konumlanma zorunluluğu taşır. İnsan, kendi kimliğini ve varoluşunu yalnızca bireysel iç dünyasında değil, dilin ve toplumsal düzenin sağladığı anlam ağında kurar. Çalışma hayatı bu simgesel düzenin en görünür ve talepkâr sahalarından biridir. Kurumun normları, yöneticilerin beklentileri, iş arkadaşlarının performans kıyaslamaları ve şirket kültürü, öznenin karşısına “Öteki” olarak çıkar ve ondan sürekli uyum, verimlilik ve aidiyet talep eder.Sessiz istifa, bu bağlamda Öteki’nin söyleminden kısmen çekilmek anlamına gelir. Çalışan, yöneticinin daha fazla üretim, daha fazla sorumluluk talebine doğrudan itiraz etmez; iş arkadaşlarıyla kıyaslamalara sözlü bir karşı çıkış geliştirmez. Bunun yerine taleplere sessizce sınır koyar: mesai saatleri dışında e-postaları yanıtlamaz, gönüllü projelere katılmaz, yalnızca iş tanımında yazılı olan görevleri yerine getirir. Böylelikle özne, Öteki’nin söylemine açık bir karşı çıkışla değil, görünürde uyumlu fakat içeride sınır çizen bir tavırla yanıt verir.Bu sınır çoğu zaman sözle değil, davranışla çizilir. Çalışan doğrudan “hayır” demez; ama fazladan iş yükünü üstlenmeyerek, görünür bir geri çekilme sergileyerek Öteki’ye sessizce cevap verir.. Bu strateji, “çalışan” kimliğinin arkasında, arzularını ve sınırlarını kaybetmemek için verilen varoluşsal bir mücadelenin ifadesidir.
Bir diğer tema olan narsisistik yaralanma da burada kritik bir rol oynar. Çalışanın değersizlik hissi, takdir görmeme durumu, çarpık geri bildirimler veya kurum içinde görünmez kılınma, benlikte bir yara açar. Bu yara, sessiz istifanın gölgesinde onarılmaya çalışılır. Sessiz istifa, bu yarayı yansıtmaz belki; ama sessizce korunma, sınır koyma ve benliğin bütünlüğünü koruma çabasıdır.
Bir diğer psikanalitik konsept olan bastırma da sessiz istifanın işlevsel bileşenidir. Öfke, hayal kırıklığı, kıskançlık, arzunun engellenmesi gibi duygular çoğu zaman bilinç dışına itilmiştir. Sessiz istifa, bu duyguların bilinçli çatışmaya dönüşmemesi için geliştirilen bir yol olabilir; bilinçli olarak söyleyemediği ya da ifade edemediği arzularını, ihmalkârlık taşıyan davranışlarla, düşük performans beklentileriyle, gerektiği kadar çaba göstermeme ile dolaylı olarak yaşamaya devam eder.
Kaynakça:
1- Gürer, A. (2024). Sessiz istifa: Literatür incelemesi. İşletme Araştırmaları Dergisi, 12(3), 115-128. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/350478.
2-Karacan Ağar,N (2023). Büyük Vazgeçme,Büyük İstifa ve Sessiz İstifa. İnsan Yönetimi: Dijitalleşme ve Güncel Tartışmalar.Beta Yayıncılık:İstanbul.(130-132).
3-Yıldız, D. (2023). Z Kuşağında Tükenmişliğin Ötesi: Sessiz İstifa. International Journal of Disciplines Economics & Administrative Sciences Studies, 9(52), 1400-1405. https://doi.org/10.29228/ideas.72623